Asherman Sendromu olarak da bilinen rahim içi yapışıklık, rahmin içinde skar dokuların oluşması ile ilgili bir sorundur. Bu dokular zamanla birikerek rahim içindeki boş alanın azalmasına neden olabilmektedir. Rahim içi yapışıklık, cerrahi prosedürler veya kanser tedavileri sonrası ortaya çıkabilmektedir. Rahim içi yapışıklığı olan kadınlar adet dönemlerini hafif geçirebilir veya hiç adet görmeyebilir, pelvik ağrı hissedebilir ve kısırlıkla ilgili sorunlar yaşayabilir.
Rahim içi yapışıklıkların neden oluştuğunu, belirtilerini, doğurganlık üzerindeki etkilerini ve tedavisini bu yazıda okuyabilirsiniz.
Rahim İçi Yapışıklık Nedir?
Rahim içi yapışıklık ya da Asherman sendromu, nadir olarak görülen bir durumdur ve rahmin içinde skar doku oluşmasıyla birlikte ortaya çıkmaktadır. Rahim içinde oluşan ve biriken skar doku, rahimdeki alanın azalmasına neden olarak çeşitli sorunlara yol açmaktadır.
Rahim içi yapışıklık, pelvik ağrı ve adet dışı kanama gibi belirtilere neden olabilmektedir. Ayrıca doğurganlıkla ilgili sorunlara yol açarak bebek sahibi olmayı zorlaştırabilmektedir. Rahim içi yapışıklıkta çeşitli tedaviler uygulanmakta ve uygulamalarda genel olarak yaşanan rahatsızlıkların hafifletilmesi hedeflenmektedir.
Rahim İçi Yapışıklık Nedenleri
Rahim içi yapışıklık, genelde skar doku oluşuma neden olan bir sağlık sorunu veya prosedür sonrası meydana gelmektedir. Rahim içi yapışıklıklar ameliyat, enfeksiyon ve kanser tedavileri dahil olmak üzere çeşitli faktörler nedeniyle oluşmaktadır.
Rahim içi yapışıklığa neden olan faktörlerden bir tanesi, dilatasyon ve küretaj sırasında rahimdeki dokunun cerrahi olarak kazınması veya temizlenmesidir. İstenmeyen hamileliğin sonlandırılması veya düşükten ya da doğumdan sonra uygulanan bu prosedür, rahim duvarında skar doku oluşmasına neden olabilmektedir.
Doğumdan sonra plasentanın vücuttan atılmaması halinde cerrahi işlem gerekli olması halinde sonrasında skar doku oluşumu görülebilmektedir. Bunun yanı sıra sezaryen ya da rahim miyomlarının alınması gibi işlemlerden sonra da skar doku nedeniyle rahim içi yapışıklık oluşabilmektedir.
Cerrahi işlemlerin yanı sıra enfeksiyon da rahim içi yapışıklığa neden olabilmektedir. Genital tüberküloz gibi rahim içini etkileyen enfeksiyonlardan sonra skar doku oluşumu görülebilmektedir.
Rahim İçi Yapışıklık Belirtileri
Rahim içi yapışıklığın en sık görülen belirtileri adet görmemek veya az sıklıkta adet görmektir. Ayrıca adet kanaması olmadığı halde ağrı hissedilmesi de rahim içi yapışıklık belirtisi olabilmektedir. Bunun nedeni, adet kanamasının başlamasından ancak rahimdeki tıkanıklık nedeniyle vücudu terk edememesinden kaynaklanabilmektedir.
Rahim içi yapışıklığın neden olduğu belirtiler genel olarak şu şekildedir:
- Çok hafif geçen adet dönemleri
- Adet görmeme ya da adet dışı vajinal kanama
- Şiddetli sancı veya pelvik ağrı
- Hamile kalmada veya hamileliği sürdürmede zorluk
Rahim içi yapışıklık bazen herhangi bir belirtiye neden olmamaktadır. Hatta adet dönemlerinin normal bir şekilde devam etmesi mümkündür. Bununla birlikte pelvik bölgenizde herhangi bir rahatsızlık hissetmeniz veya adet kanamalarınızda farklılık olması halinde doktorunuzla görüşmeniz çok önemlidir.
Rahim İçi Yapışıklık Nasıl Anlaşılır?
Rahim içi yapışıklık genel olarak pelvik ağrı, adet görememe, adet dışı kanama, hamile kalamama veya hamileliği sürdürememe gibi belirtiler yaşanmasıyla teşhis edilmektedir. Bunun yanı sıra geçmişte dilatasyon ve küretaj, sezaryen, kanser tedavisi veya pelvik enfeksiyon gibi şeyler geçirdiyseniz, doktorunuz rahim içi yapışıklık oluşup oluşmadığını kontrol etmek isteyebilir.
Rahim içi yapışıklığın teşhis edilmesi için öncelikle fiziksel muayene gerçekleştirilecektir. Ardından salin solüsyonu kullanılarak sulu ultrasonografi ile rahim içi görüntülenecek ve transvajinal ultrason ile rahim ağzında herhangi bir tıkanıklık olup olmadığına bakılacaktır.
Görüntüleme testleri, rahim içi yapışıklığın teşhisi için önemli prosedürlerdir. Bunların her birinin kendine özgü avantajları olduğu için rahim içi yapışıklık teşhisinde birden fazla görüntüleme testine başvurmak gerekebilir. Rahim içi yapışıklığın teşhis edilmesi için kullanılabilen görüntüleme testleri genel olarak şunlardır:
- Ultrason: İç organları görüntülemek için ses dalgaları kullanılır. Cilt üzerinden veya transvajinal olarak gerçekleştirilebilir.
- Histeroskopi: Rahmin içinin görüntülenmesi için ucunda kamera bulunan ince bir alet kullanılır. Histeroskopi ile rahim içi yapışıklığı teşhisinin yanı sıra tedavisi de gerçekleştirilebilir.
- Sulu ultrasonografi: Rahim içini net bir şekilde görüntülemek için salin solüsyonu kullanılır. Sıvı nedeniyle rahim genişleyeceği için rahim içinin şekli ve herhangi bir sorun olup olmadığı görüntülenebilir. Bu sayede üreme organlarının içi ve dışı daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirilebilir.
Rahim İçi Yapışıklık Tedavisi
Rahim içi yapışıklık tedavisinde farklı tedavi yöntemleri bulunaktadır. Bu nedenle rahim içi yapışıklıklarınız varsa yaşadığınız belirtilerden ve gelecekte hamile kalmak isteyip istemediğinizden doktorunuza bahsetmeniz gerekir. Rahim içi yapışıklık bazı durumlarda hiçbir belirtiye neden olmadığı için tedavi görülmesi gerekli olmayabilir. Bununla birlikte hamile kalmak isteyen veya ağrı gibi rahatsızlıklardan kurtulmak isteyen kadınların tedavi görmeleri gerekebilir.
Rahim içi yapışıklık tedavisinde amaç, skar dokuyu ortadan kaldırmak ve rahmi orijinal boyutlarına ve şekline döndürmektir. Rahim içi yapışıklık tedavisi ile aşağıdaki faydalar elde edilebilir:
- Ağrının hafifletilmesi
- Adet döngülerinin normale dönmesi
- Menopoz öncesi dönemde hamilelik olasılığının arttırılması
Doktorunuz rahim içi yapışıklıkları ortadan kaldırmak için histeroskopi kullanabilir. Histeroskopi ile ucunda kamera bulunan ince bir cihaz ile rahmin içi görüntülenebilir. Görüntüleme sırasında skar doku rahimden çıkarılabilir.
Rahim içi yapışıklık tedavisinde hormonlardan da faydalanabilir. Bunun için histeroskopi sonrası rahmin içine östrojen içeren rahim içi katater konulabilir. Bu sayede tekrarlayan skar dokusunun oluşması engellenebilir. Östrojen, rahim duvarının iyileşmesini sağlarken katater ise rahmin ön ve arka duvarları arasında fiziksel bir bariyer oluşturarak olası bir yapışıklığın önüne geçmeye yardımcı olur. Doktorunuz, tedavinizde rahim içi katater kullanacaksa enfeksiyon oluşumunu engellemek amacıyla antibiyotik kullanmanızı isteyecektir.
Rahim İçi Yapışıklık Hamileliğe Engel Olur mu?
Doğurganlığı etkileyen pek çok faktör vardır. Hatta bazen bu faktörlerin birkaçı bir arada görülebilir ve kısırlığa neden olabilir. Bu nedenle 35 yaşın altındaysanız ve 12 aydır denemenize rağmen hamile kalamadıysanız veya 35 yaşın üzerindeyseniz ve 6 aydır denemenize rağmen hamile kalamadıysanız, doktora gitmelisiniz. Doktorunuz, gerekli testleri yaparak kısırlığın nedenini anlamaya çalışacaktır. Testler sırasında rahmin içinde yapışıklıklar belirlendiyse bunlar için bir tedavi planı oluşturulması gerekebilir. Rahim içi yapışıklığın çok büyük boyutlarda olması kısırlığa neden olabileceği için hamile kalmak için tedavi görmeniz gerekli olabilir.
Rahim içi yapışıklıkta doğal yolla hamile kalmak mümkün olabilmektedir. Ancak yapışıklıklar nedeniyle rahim içindeki boşluk daha az olacağı için hamilelik ilerledikçe ortaya bazı sorunlar çıkabilir. Hamilelik sırasında bebeğin gelişmesi için rahmin esnemesi ve genişlemesi gerekir. Aynı zamanda bebeğin gelişimi için plasentanın rahim duvarına tutunması gerekir.
Rahim içi yapışıklık, düşük, ölü doğum ve plasenta previa gibi komplikasyonların riskinde artışa neden olabilir. Plasenta previa, plasentanın rahim içinde çok aşağılarda bulunmasıdır. Plasentanın aşağıda bulunması, rahim ağzını kapatabilir ve bebeğin rahimden çıkışını engelleyebilir. Bu da aşırı kanamaya ve sezaryene ihtiyaç duyulmasına neden olabilir.
Sonuç Olarak
Rahim içi yapışıklık, rahim içinde oluşan ve biriken skar dokular nedeniyle meydana gelmektedir. Rahim içi yapışıklık, pelvik bölgede ağrıya, adet düzensizliğine ve doğurganlıkla ilgili sorunlara yol açabilir. Bu nedenle rahim içi yapışıklığınız varsa doktorunuzla görüşmeniz gerekir. Rahim içi yapışıklık hamile kalmayı veya hamileliği sürdürmeyi zorlaştırabildiği için gerekli tedaviyi bir an önce görmeniz önemlidir.