Kadınların üreme sağlığı, genel sağlık durumlarının bir yansımasıdır. Adet döngüsü de bu sürecin önemli bir göstergesidir. Adet kanamasının miktarı, süresi, düzenliliği ve rengi; hormonal denge, üreme organlarının durumu ve genel sağlık hakkında pek çok ipucu verir. Bu yazıda özellikle “az gelen adet kanaması” konusuna odaklanacağız. Adet kanaması neden azalır? Ne zaman normaldir, ne zaman bir sorunun işareti olabilir? Hangi durumlarda doktora başvurulmalıdır? Hepsini adım adım ele alacağız.
Adet Kanaması Nedir?
Adet kanaması, rahim iç tabakasının (endometrium) her ay gebelik oluşmadığında dökülmesiyle meydana gelen fizyolojik bir süreçtir. Bu döngü, genellikle 21 ila 35 gün arasında tekrar eder ve kanama süresi 2 ila 7 gün sürer. Ortalama adet kanaması miktarı 30-80 ml arasındadır.
Fakat bazı kadınlar, adet dönemlerinde normalden daha az kanama yaşarlar. Tıp dilinde bu duruma hipomenore adı verilir.
Az Gelen Adet Kanaması (Hipomenore) Nedir?
Hipomenore, adet kanamasının miktar olarak az olmasıdır. Genellikle şu durumlarla kendini gösterir:
- Adet süresinin 1-2 günle sınırlı olması
- Kanamanın çok hafif olması (sadece lekelenme şeklinde)
- Genellikle ped değiştirmeye bile gerek duyulmaması
- Ara ara adet kanamasının tamamen kesilmesi
Her kadının adet düzeni farklı olabilir. Bu nedenle az kanama mutlaka bir hastalık belirtisi değildir. Ancak önceden yoğun olan adetler bir anda azalmışsa veya adet hiç gelmiyorsa, altta yatan başka bir neden olabilir.

Az Gelen Adet Kanamasının Nedenleri
1. Hormonal Dengesizlikler
Kadın vücudunda adet döngüsünü düzenleyen başlıca hormonlar östrojen ve progesterondur. Bu hormonlardaki bir dengesizlik, rahim iç tabakasının yeterince kalınlaşamamasına neden olur ve dolayısıyla daha az kanama yaşanır.
Neden hormonlar bozulur?
- Stres
- Yetersiz uyku
- Aşırı zayıflık veya şişmanlık
- Polikistik over sendromu (PKOS)
- Tiroid hastalıkları
2. Doğum Kontrol Yöntemleri
Özellikle hormonlu spiral, doğum kontrol hapı veya iğne kullanan kadınlarda adet kanaması azalabilir. Bu durum genellikle beklenen bir yan etkidir ve tedavi gerektirmez.
3. Polikistik Over Sendromu (PKOS)
PKOS’lu kadınlarda yumurtlama düzensiz olur. Bu da rahim iç tabakasının yeterince kalınlaşmasını engeller. Sonuç olarak, adet düzensizliği ve az kanama meydana gelir.
4. Aşırı Zayıflık veya Aşırı Egzersiz
Vücut yağ oranı çok düşük olan kadınlarda östrojen üretimi azalabilir. Özellikle dansçılar, mankenler, profesyonel sporcular gibi kadınlarda bu durum yaygındır.
5. Tiroid Bozuklukları
Hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması) ya da hipertiroidi (aşırı çalışması), adet düzenini etkileyebilir. Bu bozukluklarda hem az hem de çok kanama görülebilir.
6. Rahim İçi Yapışıklıklar (Asherman Sendromu)
Kürtaj sonrası, sezaryen doğum sonrası ya da enfeksiyonlara bağlı olarak rahim içinde yapışıklıklar gelişebilir. Bu da endometriumun düzgün dökülmesini engeller.
7. Erken Menopoz
40 yaşından önce yumurtalık rezervinin azalması durumudur. Yumurtlama durduğu için adetler seyrekleşir ve kanama miktarı azalır.
8. Gebelik ve Düşükler
Bazen gebelik sırasında da lekelenme tarzında kanamalar olabilir. Bunun yanı sıra erken gebelik kayıpları (kimyasal gebelik) da az miktarda kanama ile kendini gösterebilir.
Ne Zaman Normaldir, Ne Zaman Sorun Olabilir?
Bazı kadınların adetleri genetik olarak daha hafif geçebilir. Özellikle ilk adet dönemlerinde ve menopoz öncesi dönemde bu durum normal kabul edilir.
Ancak aşağıdaki durumlarda mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır:
- Önceden normal olan adet kanamaları birden azaldıysa
- 2-3 aydır düzenli adet görülmüyorsa
- Gebelik şüphesi varsa
- Şiddetli karın ağrısı veya kasık ağrısıyla birlikteyse
- Tiroid, PKOS gibi bilinen bir hastalık varsa
Az Gelen Adet Kanamasının Belirtileri

- Kanamanın leke şeklinde olması
- Sadece 1-2 gün sürmesi
- Ped değiştirmeye gerek duyulmayacak kadar hafif olması
- Adet sırasında ağrının olmaması ya da azalması
- Sıklıkla adet gecikmeleri ile birlikte görülmesi
Tanı Nasıl Konulur?
Bir kadın doğum uzmanı aşağıdaki yöntemlerle tanıya ulaşabilir:
1. Ayrıntılı Hikâye Alma
Adet düzeni, yaşam tarzı, kilo değişimi, stres düzeyi ve kullanılan ilaçlar öğrenilir.
2. Jinekolojik Muayene
Rahim, yumurtalıklar ve vajina incelenir. Gerekirse ultrason yapılır.
3. Ultrasonografi
Rahim iç tabakasının kalınlığı, yumurtalıklarda kist varlığı ve yapısal problemler bu yöntemle değerlendirilir.
4. Hormon Testleri
TSH (tiroid), FSH, LH, prolaktin, östrojen, progesteron düzeylerine bakılır.
5. Gebelik Testi
Adet gecikmesi ya da az kanama varsa, ilk kontrol edilen şey gebelik olup olmadığıdır.
Tedavi Yöntemleri
Tedavi, altta yatan nedene göre değişir:
1. Hormonal Dengeleme
Eğer sorun hormonal ise doğum kontrol hapları veya hormon dengeleyici ilaçlar kullanılabilir.
2. Tiroid Hastalıklarının Tedavisi
Tiroid bezinde sorun varsa, tiroid hormonlarını düzenleyici tedaviye başlanır.
3. PKOS Tedavisi
Beslenme düzenlenir, egzersiz önerilir. Gerektiğinde insülin direncini azaltan ilaçlar verilir.
4. Psikolojik Destek
Stres, adet düzenini ciddi şekilde etkileyebilir. Bu durumda psikolojik danışmanlık ya da stres azaltıcı yöntemler (yoga, nefes egzersizleri) önerilir.
5. Beslenme ve Yaşam Tarzı Değişikliği
- Yeterli ve dengeli beslenme
- Aşırı zayıflıktan kaçınma
- Aşırı egzersiz yapmamak
- Uyku düzenine dikkat etmek
6. Cerrahi Müdahale
Eğer rahim içi yapışıklık varsa, histeroskopi denilen bir yöntemle yapışıklıklar açılabilir.
Az Gelen Adet Kanamasıyla İlgili Yanlış Bilinenler
“Adet azsa rahim temizlenmiyordur.”
Doğru değil. Her kadının rahmi farklıdır. Az da olsa yeterince endometrium dökülebilir.
“Adet miktarı doğurganlığı gösterir.”
Doğru değil. Az adet görmek doğurganlığın mutlaka kötü olduğu anlamına gelmez.
“Sadece yaşlı kadınlarda görülür.”
Genç kızlarda da, doğurganlık çağında da görülebilir. Sebep farklılık gösterebilir.
Ne Yapmalı?
- Günlük hayatınızı, beslenmenizi ve stres seviyenizi değerlendirin.
- Düzenli takip tutun: Her ay adet tarihi, süresi ve miktarını kaydedin.
- Gerekirse kadın doğum uzmanından destek alın.
Sonuç: Az Gelen Adet Kanaması Ciddiye Alınmalı mı?
Evet, ama paniğe gerek yok. Az gelen adet her zaman hastalık belirtisi değildir. Ancak adet düzeninde ani bir değişiklik varsa, özellikle de gebelik şüphesi varsa veya uzun süre adet görülmüyorsa, mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.
Her kadının vücudu farklı çalışır. En doğrusu, kendi bedenini tanımak ve gerektiğinde tıbbi yardım almaktır.