Tüp bebek tedavisi, doğal yolla bebek sahibi olamayan çiftlerin başvurduğu en etkili ve en başarılı yardımcı üreme tekniklerinden bir tanesidir. Tüp bebek tedavisi, kadının yumurtalıklarından alınan yumurtalar ile erkekten alınan spermlerin laboratuvar ortamında döllendikten sonra rahme transfer edilmesiyle gerçekleştirilmektedir.
Tüp bebek tedavisi, çok aşamalı bir süreç olduğundan dolayı bu süreci etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Pek çok kısırlık sorununda başarı sağlayan tüp bebek tedavisi hem duygusal hem fiziksel hem de ekonomik açıdan yıpratıcı olabileceği için tüp bebek başarısını etkileyen faktörleri ve başarıyı artırmak için neler yapabileceğinizi bilmeniz önemlidir.
Tüp bebek tedavisinde başarı oranlarını etkileyen faktörleri ve başarıyı artırmak için neler yapabileceğinizi bu yazıda okuyabilirsiniz.
Tüp Bebekte Başarıyı Artıran Faktörler
Tüp bebekte başarıyı etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler arasında kadının yaşı, yumurta ve spermin kalitesi, kısırlık nedeni ve yaşam tarzı gibi faktörler vardır. Bunların tüp bebek başarısını nasıl etkilediğini aşağıda okuyabilirsiniz.
Kadının Yaşı
Doğurganlık, yaşla birlikte azalma eğilimindedir. Doğurganlıktaki bu azalma, tüp bebek tedavisinden alınacak sonuçları da etkilemektedir. Özellikle kadınlarda yumurta rezervi ve yumurta kalitesi önemli olduğundan dolayı tüp bebek tedavisine ne kadar erken başvurulursa başarı ihtimali o kadar yüksek olmaktadır.
Yaşın ilerlemesiyle birlikte yumurtaların sayısında ve kalitesinde meydana gelen azalma sonucu embriyoların da kalitesi düşebilir ve rahimde tutunma olasılıklarında azalma meydana gelebilir. Yumurta sayısı ve kalitesi 30’lu yaşlardan itibaren azalmaya başlamakta ve 40 yaş gibi daha belirgin hale gelmektedir. Azalmış yumurtalık rezervi ve yumurta kalitesinin azalması gibi faktörler, kadının gebe kalma şansının azalmasına neden olabilir.
Kadının yaşı ve tüp bebek başarısıyla ilgili olarak istatistikler bulunmakla birlikte bunları herkes için kesin olarak kabul etmemek gerekir. Her kadının vücudu birbirinden farklı olduğu ve tedavide başarı oranlarını etkileyen pek çok faktör olduğu için durumunuzu en sağlıklı şekilde doktorunuzla konuşabilir ve neler yapabileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Tüp bebekte başarı oranlarının kadının yaşına göre değişimleri şu istatistiksel olarak şu şekildedir:
- ABD Üreme Teknolojisi Derneği’ne (SART) göre IVF döngüsünden sonraki canlı doğumlar yüzde 55,6 oranında 35 yaşından genç kadınlarda gerçekleşmektedir. İlk embriyo transferinde canlı doğum yüzdesi yüzde 41,4 oranındadır. Sonraki embriyo transferlerinde canlı doğum oranı yüzde 47 oranındadır.
- 36-37 yaşındaki kadınlarda tüp bebek tedavisinde başarı oranı yüzde 40,8’dir. İlk embriyo transferinde gebeliklerin yüzde 31,6’sı canlı doğumla sonuçlanmaktadır. İkinci ve sonraki embriyo transferlerinde canlı doğum oranı yüzde 44,7’ye yükselmektedir.
- 38-40 yaşındaki kadınlarda tüp bebek tedavisinde başarı oranı yüzde 26,8’dir. İlk embriyo transferi sonrası canlı doğum oranı yüzde 22,3’tür. İkinci ve sonraki embriyo transferlerinde canlı doğum oranı yüzde 40,9 oranındadır.
- 40 yaş ve üzeri kadınlarda tüp bebek tedavisinde başarı oranı yüzde 7 civarındadır. Bununla birlikte 42 yaş altı kadınlarda başarı oranı, 42 yaş üzerindekilere göre daha fazladır.
Tüp bebek tedavisi, pek çok kadının 40’lı yaşlarında bebek sahibi olmasına yardımcı olan bir tedavi olmakla birlikte kadın doğurganlığının özellikle 40 yaşından sonra önemli ölçüde düştüğünü unutmamak gerekir. Buna ek olarak menopoz ve yumurtalık yetmezliği gibi faktörleri de göz önünde bulundurmak gerekir.
İlerleyen yaşlarda embriyo elde etmek mümkün olmakla birlikte yaşı ilerleyen kadınlarda kromozom olarak normal embriyolara sahip olma ihtimali, yaşı daha genç olan kadınlara göre daha düşüktür. Kromozomal anomalileri olan embriyolar, embriyo transferi sonrası gebelik kaybı yaşanmasına veya gebe kalamamaya neden olabilir. Bu nedenle son yıllarda kadının yaşının ileri olduğu durumlarda implantasyon öncesi genetik tarama (PGS), tüp bebek tedavileri sırasında daha yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
Yumurta, Sperm ve Embriyo Kalitesi
Yumurta, sperm ve embriyo kalitesi, tüp bebek tedavisi açısından önemli faktörlerdir. Kaliteli yumurta ve spermin bir araya gelmesiyle oluşan kaliteli embriyonun, gelişiminin ilk aşamalarında hayatta kalma ve gebeliğin sağlıklı bir şekilde ilerleme ihtimali daha yüksek olacaktır.
Tüp bebek tedavisinde değerlendirilen faktörlerden bir tanesi, yumurta sayısıdır. Kandaki AMH seviyeleri ölçülerek yumurtalıklarda yaklaşık kaç tane yumurta kaldığı tahmin edilir. Yumurtalık rezervini arttırmak için yapılacak herhangi bir şey bulunmamakla birlikte test sonucu rezervin azaldığı görülürse bir an önce tedaviye başlanabilir ya da yumurta veya embriyo dondurma gibi yöntemlerle doğurganlığın korunması sağlanabilir.
Yumurta kalitesi belirlenirken yumurta sayısı önemli bir belirteç olsa da kalite yalnızca sayıyla sınırlı değildir. Yumurtanın kalitesini ölçmek için herhangi bir test bulunmamakla birlikte kadının yaşı, yumurta kalitesi açısından önemlidir. Yumurtanın kalitesinin düşük olması halinde sperm ile bir araya gelen yumurtanın döllenmesi mümkün olmayabilir. Döllenme gerçekleşse dahi gebelikte düşük riskinde artış olabilir. Kadının yaşının yanı sıra kemoterapi gibi tedaviler ve endometriozis gibi sorunlar da yumurta kalitesine etki edebilir.
Gebeliğin gerçekleşmesi için sperm kalitesi de çok önemlidir. Sperm kalitesi, sperm sayısı, sperm morfolojisi ve sperm hareketliliğine göre belirlenir. Sperm kalitesi düşük olan veya sperm sayısı az olan erkeklerin doğal yolla bebek sahibi olmaları mümkün olmakla birlikte tüp bebek tedavisi gibi yardımcı tedavilere başvurmak gerekebilir.
Tüp bebek tedavisine ek olarak mikroenjeksiyon ile spermin doğrudan yumurtaya enjekte edildiği durumlarda dahi sperm kalitesi önemlidir. Sperm sayısının veya hareketliliğinin az olması gibi sorunlarda tüp bebek tedavisi yardımcı olabilse de spermin DNA’sında veya genetiğinde anormallik olması halinde gebelik daha zor gerçekleşebilir.
Kısırlık Nedeni
Tüp bebek tedavisi, kısırlığa neden olan pek çok faktörde etkili bir tedavi yöntemidir. Endometriozis ya da fallop tüplerinde tıkanıklıklar, yumurtlamayla ilgili sorunlar veya erkek kısırlığı gibi sorunlarda tüp bebek tedavisinin etkili bir yöntem olduğu söylenebilir. Bununla birlikte kısırlığa neden olan bazı faktörlerde tedavinin başarı oranları daha düşük olabilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde başarı oranlarının daha düşük olmasına neden olabilen sorunlar şu şekildedir:
- Rahimde yapısal sorunlar olması veya miyomlar olması, gebeliğin sağlıklı bir şekilde geçmesinde sorunlar yaratabilmektedir. Bunlar, embriyonun düzgün bir şekilde tutunmasını ve gelişmesini zor, hatta imkansız hale getirebilmektedir. Bu sorunlar bazen tüp bebek yardımıyla veya tüp bebek olmadan ameliyatla çözülebilmektedir.
- Yumurtalık rezervinin az olması veya yumurta kalitesinin düşük olması, tüp bebek tedavisiyle bebek sahibi olma şansını azaltabilmektedir.
- Hem kadında hem de erkekte kısırlık sorunu olması, tedavinin başarı şansını etkileyebilmektedir. Tüp bebek tedavisi bazen her iki eşteki sorunlarda etkili olabilirken bazen etkili olmayabilir. Doktorunuz hem eşinizin hem de sizin durumunuzu değerlendirerek tüp bebek tedavisinin sizin açınızdan mümkün olup olmadığını araştıracaktır.
- Bebek sahibi olunamayan süre de tüp bebek tedavisinde başarı şansını etkileyebilmektedir. İstatistiksel olarak uzun yıllardır kısırlık sorunu yaşayan çiftlerde tüp bebek tedavisi başarı oranı daha düşük olmaktadır.
Yaşam Tarzı
Kötü alışkanlıklar ve kötü bir yaşam tarzı, hem kadın hem de erkek doğurganlığını etkileyerek bebek sahibi olmayı zorlaştırabilmektedir. Doğurganlığınızı olumlu yönde etkilemek için yaşam tarzınızda dikkat etmeniz gereken noktalar genel olarak şu şekildedir:
İdeal kiloda olmak
İdeal kiloda olmak, hem tüp bebekle hem de doğal yolla bebek sahibi olmak isteyen çiftler açısından önemlidir. Kadınlarda aşırı kilo yumurtlamayı etkileyerek sorunlara neden olabildiği için Vücut Kitle İndeksinin 20-25 arasında olması önemlidir. Aşırı kilo erkeklerde de kısırlığa neden olabilmektedir.
Sigara kullanmamak
Bebek sahibi olmaya çalışan çiftlerin sigara içmemeleri ve sigara dumanına maruz kalmamaları gerekir. Sigara kullanımı kadınlarda genç yaşta yumurta kalitesinin azalmasına ve erken menopoza neden olabilmektedir. Erkeklerde ise sperm kalitesinde düşüş ve spermde hasar meydana gelebilmektedir.
Alkol tüketmemek
Aşırı alkol tüketimi erkeklerde sperm kalitesini etkileyebilmektedir. Kadınlarda ise gebe kalınması halinde bebek zarar görebileceğinden bebek sahibi olmaya çalışan çiftlerin alkol tüketmemeleri önerilmektedir.
Sağlıklı beslenmek
Doğurganlığı desteklemek için bol miktarda sebze, tam tahıl, meyve ve protein içeren bir beslenme düzeni benimsemek önemlidir. Ayrıca kafein tüketimini azaltmak ve haftada birkaç gün yağlı balıklar tüketmek gerekir. Gebe kalmaya çalışan kadınların sağlıklı beslenmeye ek olarak doğum öncesi vitamin kullanmaları da önemlidir.
Stresi kontrol altına almak
Aşırı stres, doğurganlığı etkileyebilen faktörlerden bir diğeridir. Stresi kontrol altına almak zor olabilse de egzersiz, yoga ve meditasyon gibi pratiklerle stresinizi azaltmayı deneyebilir ve gerekirse bir uzmandan yardım alabilirsiniz.
Klinik Seçimi
Klinik seçimi, kişisel bir tercih olmakla birlikte tüp bebek tedavisinin başarısında etkili olan en önemli faktörlerden biridir. Gideceğiniz klinikteki uzmanlar, tedavi sürecinin her aşamasında yer alacakları için tedavinin başarısında oldukça önemli bir yere sahip olacaktır.
Klinik seçimi yaparken aşağıdaki noktalara dikkat ederek en iyi kliniği seçtiğinizden emin olabilirsiniz:
- Klinik kadrosunun deneyimini ve eğitimini sorun. Doktorların, hemşirelerin ve teknisyenlerin ne kadar süredir tüp bebek alanında çalıştığını araştırın ve aklınıza takılan sorular varsa sormaktan çekinmeyin.
- Tüp bebek tedavisinde her hastanın durumu birbirinden farklı olsa da klinikte sizinle benzer sorunları yaşayan hastaların başarı oranlarını sorun.
- Kliniğin başarı oranlarını sorun. Klinikler başarı oranlarını farklı şekillerde ölçebilse de fikir sahibi olmak için aşağıdaki soruları sorabilirsiniz:
- Embriyo transferi sonrası gebelik oranları
- Çiftlerin yaş gruplarına göre gebelik oranları
- Tüp bebek döngüsü başına canlı doğum oranları
- Çoğul gebelik yaşayan hastaların oranları
Herkesin tüp bebek tedavisi birbirinden farklı ilerlerse de kliniğin kontrolü altında olan faktörlerin dikkatli bir şekilde ele alınması için klinik seçimi için yeteri kadar araştırma yapmayı ihmal etmeyin.
Önceki gebelikler
Daha önceden gebe kalmış olmanız, gebeliğinizi sonuna kadar sürdürememiş olsanız dahi tekrar gebe kalabilmeniz açısından iyi bir işarettir. Bununla birlikte farklı eşten gebe kalma ya da yaş gibi faktörleri de göz önünde bulundurmak önemlidir.
Daha önce düşük nedeniyle bebeğinizi 20. haftadan önce kaybettiyseniz, gelecekte tüp bebek yardımıyla ya da doğal yolla gebe kalmanız mümkün olabilir. Bununla birlikte üst üste iki veya daha fazla sayıda düşük yaptıysanız, tekrar doğal yolla gebe kalmayı denemeden önce doktorunuzla konuşmalı ve gerekli tedaviyi görmelisiniz.
Tekrarlayan düşükler, tedavinin başarı şansını düşürebilse de tüp bebek tedavisini tamamen gözden çıkarmamanız gerekir. Bazı sorunlarda tüp bebek tedavisinden iyi sonuçlar alınabildiği için sorunun nedeninin saptanması, tedavinin başarı şansını arttırmada faydalı olabilir.
Tüp Bebekte Başarı Şansı Nasıl Artar?
Tüp bebekte başarı şansını artırmak için yukarıda bahsedilen faktörlere dikkat edebilir ve buna göre hareket edebilirsiniz. Bunlar haricinde doğurganlığınızı genel olarak desteklemek için şunları yapabilirsiniz:
Sperm sağlığını destekleyin
Sperm sağlığı için multivitaminler kullanın, sağlıklı kilonuzda olun ve slip iç çamaşırlar yerine boxer tercih edin. Bunun dışında doktorunuzla konuşarak hangi takviyeleri kullanacağınızı öğrenebilirsiniz. Sperm sayısıyla ile ilgili sorunlar varsa Mikro TESE hakkında doktorunuzla konuşun.
D vitamini seviyelerinizi kontrol ettirin
D vitamini, doğurganlıkla ilgili sorunlara yol açabilmekte ve tüp bebek başarısını etkileyebilmektedir. Bu nedenle vitamin seviyelerinizi kan testi ile kontrol ettirebilir ve eksikliğiniz varsa takviye kullanabilirsiniz.
Stresinizi kontrol altına alın
Stres, doğurganlık üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. Tüp bebek sırasında stresi kontrol altına almak zor olabilse de rahatlama teknikleri ile stresinizi azaltmanız ve doğurganlığınızı artırmanız mümkün olabilir.
İyi uyuyun
Uyku ve doğurganlık birbirleriyle yakından ilişkilidir. Her gece yeteri kadar uyumanız, tüp bebek tedavisi sırasında oldukça önemlidir. Geceleri en az 7-8 saat uyumanız, uykuyu ve üremeyi düzenleyen melatonin hormonunun salgılanması açısından önemlidir.
Cinsellik konusunda dikkatli olun
Doğal yolla bebek sahibi olmak için cinsel ilişki gerekli olsa da tüp bebek tedavisinde spermler toplanmadan önceki 3-4 gün erkeğin boşalmaması önemlidir. Bunun haricinde rahim ağzını tahriş etmemek adına penetrasyonu çok derin bir şekilde gerçekleştirmemek gerekir.
Tüp Bebekte Neden Başarısız Olunur?
Tüp bebek tedavisine erken yaşta başvurmak, sağlıklı alışkanlıklara sahip olmak, yumurta ve sperm sağlığını destekleyecek şeyler yapmak gibi faktörler, tüp bebekte başarı şansını artırmaya yardımcı olsa da bunlara dikkat etmek, tedavinin mutlaka başarıyla sonuçlanacağı anlamına gelmemektedir. Tüp bebekte bazen kontrol edilemeyen nedenlerden ötürü başarı sağlayamamak mümkündür.
Tüp bebeğin başarısız olma nedenlerinden bazıları şu şekildedir:
Embriyonun tutunamaması
Tüp bebeğin başarısız olma nedenlerinin başında embriyonun rahme tutunamaması gelmektedir. Embriyonun neden tutunamadığı kesin olarak bilinmemekle birlikte bunun nedeni embriyo veya rahim olabilir. Embriyoların sağlıklı bir şekilde tutunma ihtimalini arttırmak için PGS yapılabilir ve bu sayede transfer için sağlıklı embriyolar seçilebilir.
Yumurta kalitesi
Kadının rahmi sağlıklı olsa dahi yumurta kalitesi düşükse tüp bebek tedavisi başarısız olabilir. Özellikle yaşı ilerleyen kadınlarda yumurta kalitesi, tüp bebek başarısını önemli ölçüde etkileyebilir.
Sperm kalitesi
Spermlerin yeterli hareketlilikte ve kalitede olmaması, tedavinin başarısız olmasına neden olabilir. Sperm kalitesi genelde tüp bebek tedavisine başlanmadan önce kontrol edilmektedir. Sperm kalitesiyle ilgili sorunlar tespit edilmesi halinde mikroenjeksiyon gibi yardımcı yöntemlere başvurulabilir.
Yumurtaların toplanması ve embriyo transferiyle ilgili sorunlar
Yumurtaların toplanması ve embriyo transferi süreçleri de başarıyı etkileyebilmektedir. Toplanan yumurtaların az sayıda olması ya da hiç yumurta toplanamaması, tüm süreci etkileyecektir. Yeteri kadar yumurta toplanıp embriyolar oluşmuş olsa dahi embriyoların düzgün bir şekilde saklanamamış olması da tedavinin başarısız olmasına yol açabilir.
Embriyo seçimi
Rahme transfer edilecek embriyolar, embriyolog tarafından seçilmektedir. Bu nedenle embriyoları seçecek uzmanın deneyimli olması ve kullanılan teknolojinin güncel olması çok önemlidir. Aksi halde transfer sonrası embriyonun tutunması ve gebelik mümkün olmayabilir.
Başarısız Tüp Bebek Sonrası Neler Yapılmalı?
Pek çok çift, ilk tüp bebek denemelerinde başarısızlıkla karşılaşmaktadır. Ancak sonraki denemelerde başarılı olan çiftlerin sayısı da bir o kadar fazladır. Başarısız tüp bebek sonrası tekrar tedaviye başladığınızda başarı oranını etkileyen faktörler şunlar olacaktır:
- Kadının yaşı
- Yumurta kalitesi ve miktarı
- Sperm kalitesi
- Yumurtalıkların uyarılması (Süreci kontrol eden doktorun doğru karar vermesi önemlidir)
- Tüp bebek laboratuvarının kalitesi
- Doktorun yumurta toplamadaki becerileri
- Embriyolog ve teknisyenlerin becerileri
- Toplanan yumurta sayısı
- Kısırlığın nedeni
- Rahimdeki sorunlar
- Embriyoların gelişim oranları ve kaliteleri
Başarısız bir döngü sonrası başarılı bir tedavi süreci geçirme şansınızı en üst düzeye çıkarmak için doktorunuzun yukarıdaki noktaları iyice gözden geçirdiğinden emin olmalısınız. Ayrıca tedavi gördüğünüz kliniğin tüp bebek konusunda yeterli olup olmadığını da sorgulamalısınız.
Tüp bebek tedaviniz ilk seferde başarısız olmuş olsa dahi ikinci denemede gerekli ayarlamaların yapılmasıyla başarı şansını artırmak mümkün olabilir. Bu nedenle ilk döngüden sonra kendinizi hazır ettiğinizde doktorunuzla konuşabilir ve süreçte ne gibi değişiklikler yapılabileceğini öğrenebilirsiniz.