Tüp bebek tedavisi, çeşitli aşamalardan oluşan karmaşık bir süreçtir. Tüp bebek tedavisinin farklı aşamalarında farklı ilaçlar kullanılarak doğurganlığın desteklenmesi, döngü içerisinde daha fazla yumurtanın olgunlaşmasının sağlanması ve rahmin gebeliğe hazır hale getirilmesi sağlanmaktadır.
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar ve dozları kişilerin ihtiyaçlarına göre özel olarak belirlenmektedir. Bu nedenle tedavi sırasında kullanılacak ilaçlar kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Tedavinizin başarılı bir şekilde sonuçlanması için ilaçlarınızı doktorunuzun tavsiye ettiği şekilde kullanmanız gerekmektedir.
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlar genellikle enjeksiyon şeklinde olmakla birlikte bazen ağız yolu ile alınan ilaçlar da kullanılabilmektedir. Tüp bebek tedavisinde kullanılması gereken ilaçlar kişiye özel olarak belirlense de tedavi sırasında sık kullanılan ilaçların neler olduğunu ve bu ilaçlara dair merak ettiğiniz diğer şeyleri bu yazıda okuyabilirsiniz.
Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Nelerdir?
Tüp bebek tedavisinde hem kadının hem de erkeğin ilaç kullanması gerekebilir. Tedavi sırasında kadınların kullandıkları ilaçlar genellikle yumurta üretimini desteklemeye yardımcı olmaktadır. Tüp bebek tedavisinde kadınların kullanması gereken ilaçlardan bazıları şunlardır:
FSH ilaçları
Folikül uyarıcı hormon veya FSH, vücut tarafından doğal olarak üretilen bir hormondur. FSH, yumurtalardan birinde yumurta olgunlaşmasına yardımcı olmaktadır. Bu hormon, vücudu yumurtlamaya hazırladığı için kadın doğurganlığı açısından önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle düzenli olarak yumurtlamayan kadınların tüp bebek tedavisi sırasında FSH ilaçları kullanmaları gerekebilir. Bununla birlikte FSH kullanımı, erken yumurtalık yetmezliği olan kadınlara önerilmemektedir.
Klomifen
Klomifen, seçici reseptör modülatörüdür ve hipofiz bezini uyararak çalışmaktadır. Hipofiz bezi, FSH üretiminden sorumludur. Klomifen, hipofiz bezini harekete geçirerek daha fazla FSH üretilmesine yardımcı olmaktadır. Polikistik over sendromu (PKOS) olan veya yumurtlama ile ilgili başka sorunlar yaşayan kadınlarda klomifen kullanımı gerekli olabilir.
İnsan koryonik gonadotropini (hCG)
İnsan koryonik gonadotropini veya hCG, vücut tarafından doğal olarak üretilen bir hormondur. Bu hormon, yumurtalıklardan birinin olgunlaşan yumurtayı bırakmasına yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda yumurtalıkları daha fazla progesteron üretmek üzer uyarmaktadır. Progesteronun, rahmi döllenmiş yumurta için hazırlama gibi önemli görevleri bulunmaktadır.
Gonadotropin salgılatıcı hormon (GnRH) antagonistleri
Gonadotropin salgılatıcı hormon antagonistleri veya GnRH antagonistleri genellikle kontrollü overyan stimülasyon adı verilen teknikle tedavi edilen kadınların kullandıkları bir ilaçtır. GnRH antagonistleri, vücudun FSH ve LH hormonlarını üretmesini engelleyerek çalışmaktadır. Bu iki hormon, yumurtalıkların yumurta bırakmasına neden olmaktadır. GnRH antagonistleri, bu hormonları baskılayarak yumurtlamanın zamanını belirlemeye yardımcı olmaktadır. Yumurtlamanın çok erken gerçekleştiği kadınların GnRH antagonistleri kullanmaları gerekebilir. Bu ilaçlar, tüp bebek tedavisinde yumurtaların istenen şekilde olgunlaşmalarını sağlamaktadır. GnRH antagonistleri genellikle hCG ile birlikte kullanılmaktadır.
Dopamin agonistleri
Dopamin agonistleri, hiperprolaktinemi tedavisinde kullanılmaktadır. Dopamin agonistleri, hipofiz bezinin ürettiği prolaktin miktarını azaltarak çalışmaktadır.
Tüp bebek tedavisinde erkeğin doğurganlığını desteklemek için de bazı ilaçlar kullanılabilmektedir. Bu ilaçlardan bazıları şunlardır:
İnsan koryonik gonadotropini (hCG)
İnsan koryonik gonadotropini veya hCG, yalnızca kadın vücudunda doğal olarak üretilen bir hormondur. Bu hormon gerektiğini olması halinde enjeksiyon ile erkeklere verilebilmekte ve bu sayede testosteron üretimi arttırılabilmektedir.
Folikül uyarıcı hormon (FSH)
Folikül uyarıcı hormon veya FSH, erkeklerde sperm üretimini uyarmaya yardımcı olmaktadır. Bu nedenle kısırlık tedavilerinde sperm üretiminde sorun varsa FSH kullanılabilmektedir.
Tüp Bebek Tedavisinde İlaca Ne Zaman Başlanır?
Tüp bebek tedavisinde ilaçlara genelde adet döngüsünün 2. ila 3. gününde başlanmaktadır. İlaçlara başlanmadan önce ultrason ve kan testleri ile hastanın durumu değerlendirilmekte ve sonuçlara göre ilaçların neler olacağı ve dozları belirlenecektir.
Adet döngüsünün 2. ila 3. günü başlanıp yaklaşık 8 ila 12 gün kullanılan hormonlar ile bir döngü içerisinde birden fazla yumurta üretilmesi sağlanmaktadır. Hormon enjeksiyonları kullanılırken bazı durumlarda antagonistlerin kullanılması da gerekebilmektedir. Antagonistler, yumurtlamanın erken gerçekleşmesini engellemek için kullanılmaktadır. Bu süre içerisinde doktorunuzu belli aralıklarla ziyaret etmeniz gerekecektir.
Ultrason ve kan testleri sonucu foliküllerin yeterli olgunluğa ulaştıklarına karar verilirse çatlatma iğnesi yapılmaktadır. Çatlatma iğnesi, tedavinin 10. gününden sonra, yumurta toplama işleminden 36 saat önce gerçekleştirilmektedir. Çatlatma iğnesi içerisinde yer alan hormonlar, yumurtaların tamamen olgunlaşmasını sağlamaya yardımcı olmaktadır.
Embriyolar oluştuktan ve transfer edildikten sonra progesteron takviyesi kullanmanız gerekecektir. Progesteron takviyesi ile embriyonun rahim içi tabakaya başarılı bir şekilde tutunmasına yardımcı olmaktadır. Progesteron vajinal, oral ya da enjeksiyon şeklinde kullanılabilmektedir.
Embriyo transferinden 10-14 gün sonra gebelik testiniz pozitif çıktıysa ilaçlarınızı hemen bırakmamanız gerekir. Gebeliğin ilk dönemlerinde rahim içi tabakayı desteklemek için progesteron kullanmaya devam edilmesi gerekebileceği için ilaçlarınızı doktorunuzun önerilerine uygun şekilde kullanmanız önemlidir.
Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Kilo Yapar mı?
Tüp bebek tedavisinde 2,5 ila 5 kg arasında kilo artışı yaşanması normal kabul edilmektedir. Ancak vücut ağırlığındaki bu artış genellikle hormonal değişimlerden ve yumurtalıkların uyarılması sırasında vücudun su tutmasından kaynaklanmaktadır.
Tedavi sırasında vücut ağırlığındaki dalgalanmalar aynı zamanda düzenli olarak egzersiz yapmama ve aşerme nedeniyle de görülebilmektedir. Bazı hastalar ise tüp bebek tedavisi sonrası özellikle ilaç kullanımını bıraktıklarında veya tedavi sonrası ruh halinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle kilo verebilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde hafif kilo artışı normal olmakla birlikte ani kilo artışı normal değildir ve yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromu gibi sağlık sorunları nedeniyle meydana gelebilmektedir. Yumurtalıkların uyarılması sendromunda karın ağrısı, şişkinlik, mide bulantısı, kusma, nefes darlığı ve ani kilo artışı gibi belirtiler görülebilir. Bu nedenle nefes darlığı ve şiddetli karın ağrısı gibi belirtileriniz olması halinde bir an önce doktorunuza haber vermeniz gerekir.
Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan İlaçlar Adet Gecikmesi Yapar mı?
Tüp bebek tedavisinde ilaç kullanımı genelde adet döngüsünün 2 ila 3. günü başlamakta ve 8 ila 12 gün sürmektedir. İlaçlar ile foliküller yeteri kadar geliştiğinde ve rahim içi tabaka gerekli kalınlığa ulaştığında yumurtaların toplanmasına karar verecektir.
Yumurtalar toplandıktan sonra spermlerle laboratuvar ortamında bir araya getirilecek ve döllenmenin gerçekleşmesi beklenecektir. Sonrasında seçilen embriyo veya embriyolar rahme transfer edilecek ve gebeliğin gerçekleşmesi beklenecektir.
Embriyonun tutunması halinde gebelik gerçekleşmiş olacağı için adet görmezsiniz. Ancak henüz gebelik testi yapmadıysanız, adetinizin geciktiğini düşünebilirsiniz. Gebeliğin gerçekleşmemesi halinde ise ortada bir sorun yoksa adet döneminizde bir gecikme olmayacaktır.
Tüp Bebek Tedavisinde Kullanılan İlaçların Zararları
Tüp bebek tedavisinde ilaç kullanılması, tedavinin başarılı olabilmesi için gereklidir. Ancak kullanılan ilaçlar hormon içerdiklerinden dolayı vücutta bazen istenmeyen yan etkilerle karşılaşılabilmektedir. İlaç kullanımı nedeniyle karşılaşılabilecek yan etkiler kişiden kişiye değişiklik gösterecektir.
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların neden olabileceği yan etkileri aşağıda okuyabilirsiniz.
Klomifen
Tüp bebek tedavisinde klomifen kullanımının bazı yan etkileri olabilmektedir. Klomifenin yan etkileri genellikle hafif olmakla birlikte sıcak basması, görmede bulanıklık, mide bulantısı, şişkinlik ve baş ağrısı gibi belirtiler görülebilmektedir.
Klomifen aynı zamanda servikal mukusta da değişikliklere yol açabilmektedir. Bu da yumurtlamanın ne zaman gerçekleşeceğinin anlaşılamamasına neden olabilmektedir.
Klomifenin yan etkilerinden bir tanesi ise çoğul gebelik olabilmektedir. Çoğul gebelik, kısırlık tedavisinde kullanılan ilaçların neden olabileceği yan etkilerden biridir.
Enjeksiyon ile kullanılan hormonlar
FSH, hCG ve GnRH gibi enjeksiyon ile kullandığınız hormonlar varsa bunlar genellikle hafif yan etkilere neden olmaktadır. Bu yan etkiler arasında iğne yapılan yerde enfeksiyon, hassasiyet, şişkinlik ve morluk olabilmektedir. Ayrıca yumurtalıkların aşırı uyarılması nedeniyle yumurtalıklar büyüyebilmekte ve hassas hale gelebilmektedir. Bu hormonlar aynı zamanda çoğul gebeliğe de yol açabilmektedir.
Tüp bebek tedavisinde kullanılan hormonlar aynı zamanda şu yan etkilere neden olabilmektedir:
- Kaygı, depresyon ve ruh halinde değişiklikler
- Mide bulantısı, kusma, baş ağrısı, kramp ve göğüslerde hassasiyet gibi geçici fiziksel etkiler
- Gebelik kaybı ihtimalinin artması
Tüp Bebek Tedavisinde Yumurtalıkların Aşırı Uyarılması
Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçların neden olabileceği en önemli yan etki, yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromudur. Bu sendrom, enjeksiyon ile kullanılan hormon ilaçları nedeniyle yumurtalıkların uyarılması nedeniyle meydana gelebilmektedir. Yumurtalıkların aşırı uyarılması sendromu (OHSS), yumurtalıkların şişmesine ve ağrımasına yol açabilmektedir.
OHSS’ye genellikle enjeksiyon ile kullanılan ilaçlar neden olsa da bazen klomifen gibi ağız yoluyla alınan ilaçlar da neden olabilmektedir. OHSS’nin şiddetli olduğu durumlarda hastanın hastaneye yatırılması gerekebilir.
OHSS’nin belirtileri genellikle ilaçlara başladıktan sonra bir hafta içinde ortaya çıkmaktadır. Ancak belirtilerin ortaya çıkması bazen iki hafta ya da daha fazla sürebilmektedir. OHSS nedeniyle görülen belirtiler hafif ila şiddetli seviyede olabilir ve zamanla daha kötü hale gelebileceği gibi kendi kendine kaybolabilir.
Hafif ila orta şiddetli OHSS belirtileri şu şekildedir:
- Hafif ila orta şiddette karın aşrısı
- Karında şişkinlik ve belde kalınlaşma
- Mide bulantısı
- Kusma
- İshal
- Yumurtalıkların olduğu yerde hassasiyet
OHSS’nin şiddetli olması halinde ise şu belirtiler görülebilmektedir:
- Ani kilo artışı (24 saatte 1 kg’dan fazla artış olması)
- Şiddetli karın ağrısı
- Şiddetli ve sürekli mide bulantısı ve kusma
- Kan pıhtıları
- İdrara çıkmada azalma
- Nefes darlığı
- Karında gerginlik ya da genişleme
Tüp bebek tedavisi görüyorsanız, OHSS belirtileri yaşamanız halinde bir an önce doktorunuzla iletişime geçmeniz gerekir. Belirtileriniz hafif olsa dahi doktorunuz durumunuzu kontrol altında tutmak için gözlemlemek isteyebilir. Bununla birlikte nefes darlığı ve bacakta ağrı gibi belirtileriniz varsa vakit kaybetmeden acil servise gitmelisiniz.