Kadınlarda kısırlık, düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 35 yaşın altındaki kadınların en az bir yıl, 35 yaşın üzerindeki kadınların ise en az 6 ay içinde gebe kalamamasını ifade etmektedir. Kadın kısırlığı yaş, fiziksel sorunlar, hormon sorunları, yaşam tarzı ve çevresel faktörler gibi pek çok şeyden kaynaklanabilmektedir.
Kadın kısırlığına çoğu zaman yumurta üretimiyle ilgili sorunlar neden olmaktadır. Yumurtalarla ilgili sorunlardan bir tanesi olan erken yumurtalık yetmezliğinde yumurtalıklar, doğal menopoz yaşından daha önce çalışmayı bırakmaktadır. Diğer bir sorun olan polikistik over sendromunda (PKOS) ise yumurtlama düzenli olarak gerçekleşmediği veya sağlıklı yumurta üretimi yapılamadığı için kısırlık görülebilmektedir.
Çiftlerde kısırlık sorunlarının üçte biri kadından ve üçte biri erkekten kaynaklanırken üçte birinde ise kısırlığa neden olan faktör tespit edilememektedir. Kısırlık sorununuz olduğunu düşünüyorsanız, bir an önce doktora giderek tedavi seçenekleri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Kadınlarda Kısırlık Nedenleri
Kadınlarda kısırlığa neden olabilen pek çok faktör bulunmaktadır. Kadınlarda kısırlık genellikle yumurtlama bozuklukları, tüplerde tıkanıklık, endometriozis ve rahim ve rahim ağzıyla ilgili sorunlar nedeniyle meydana gelmektedir. Bu sorunların neler olduğunu ve neden kısırlığa neden olabildiğini aşağıda okuyabilirsiniz.
Yumurtlama bozuklukları
Yumurtlamanın düzensiz olması veya hiç olmaması, kadınlarda kısırlığa neden olan en önemli faktörlerden bir tanesidir. Üreme hormonlarıyla ilgili sorunlar, yumurtlama bozukluklarına yol açabilmektedir.
- Polikistik over sendromu (PKOS): PKOS, hormon dengesizliklerine ve yumurtalıklarda sorunlara neden olmaktadır. PKOS, insülin direnci ve obeziteye, vücutta aşırı tüylenmeye ve akneye yol açabilmektedir.
- Hipotalamik disfonksiyon: Hipofiz bezi tarafından üretilen FSH ve LH hormonları, yumurtlamanın gerçekleşmesinden sorumlu hormonlardır. Aşırı fiziksel veya duygusal stres, zayıf veya aşırı kilolu olmak veya kısa sürede çok fazla kilo almak ya da vermek gibi faktörler, FSH ve LH hormonlarının üretimini ve yumurtlamayı etkileyebilmektedir. Adet düzensizliği veya adet görmeme, hormon dengesizliklerinin en önemli belirtilerindendir.
- Erken yumurtalık yetmezliği: Erken yumurtalık yetmezliği, yumurtaların erken yaşta tükenmesi anlamına gelmektedir. Yumurtalıklar artık yumurta üretemez hale gelir ve 40 yaşın altındaki kadınlarda östrojen üretimi azalır.
- Prolaktin üretiminin çok fazla olması: Hipofiz bezi, östrojen üretimin azalmasına ve kısırlığa neden olacak şekilde aşırı prolaktin üretimine neden olabilir. Bu sorun, başka bir sağlık sorunu için kullanılan ilaçlardan kaynaklanabilir.
Fallop tüplerinde tıkanıklık
Fallop tüplerinde tıkanıklık ya da hasar olması, spermin yumurtaya ulaşmasını veya döllenmiş yumurtanın rahme ulaşmasını engelleyebilmektedir. Fallop tüplerinde tıkanıklığın nedeni şunlar olabilmektedir:
- Klamidya, bel soğukluğu ve cinsel yolla bulaşan diğer hastalıklar rahmi ve fallop tüplerine zarar verebilen pelvik inflamatuar hastalığa neden olabilmektedir.
- Karın veya pelvis bölgesinden geçirilen ameliyatlar, fallop tüplerinde hasara neden olabilmektedir.
Endometriozis
Endometriozis, normalde rahim içine ait olan dokunun vücudun başka yerlerinde oluşmasıyla meydana gelir. Bu doku ve dokunun ameliyatla alınması, fallop tüplerinde tıkanıklığa yol açarak sperm ile yumurtanın bir araya gelmesini engelleyebilir. Endometriozis aynı zamanda döllenmiş yumurtanın tutunmasını engelleyerek de kısırlığa neden olabilir.
Rahim ve rahim ağzıyla ilgili sorunlar
Rahim ve rahim ağzıyla ilgili sorunlar, döllenmiş yumurtanın tutunmasını zorlaştırabilmekte ve düşük riskini arttırabilmektedir:
- Rahim miyomları, kadınlarda sık karşılaşılan sorunlardır ve fallop tüplerinde tıkanıklığa veya döllenmiş yumurtanın tutunmasında sorunlara yol açarak kısırlığa neden olabilmektedir.
- Rahimle ilgili doğuştan gelen sorunlar, gebe kalmayı veya gebeliği sürdürmeyi zorlaştırabilmektedir.
- Rahim ağzı darlığı, kalıtsal olabildiği gibi rahim ağzının hasar görmesi nedeniyle meydana gelebilmekte ve kısırlığa yol açabilmektedir.
Açıklanamayan kısırlık
Bazı durumlarda kısırlığa neden olan faktörler tespit edilememektedir. Açıklanamayan kısırlık bazen kendi kendine düzelebilse de gerekli tedaviyi görmek için doktora gitmek önemlidir.
Kadınlarda Kısırlık Belirtileri
Kadınlarda kısırlığın en önemli belirtisi, gebe kalamamaktır. 35 günden uzun adet döngülerinin veya 21 günden kısa adet döngülerinin, adet düzensizliğinin veya adet görmemenin, yumurtlamanın olmadığını gösteriyor olabileceğini unutmamak gerekir. Kadınlarda kısırlığın bunlardan başka hiçbir belirtisi olmayabilir.
Kısırlık sorununuz olup olmadığını ve ne zaman doktora gitmeniz gerektiğini anlamak için şu noktalara dikkat etmelisiniz:
- 35 yaşın altındaysanız, tedaviye başvurmadan önce bir yıl doğal yolla gebe kalmayı deneyebilirsiniz.
- 35-40 yaşları arasındaysanız, altı ay gebe kalmayı denedikten sonra doktorunuzla tedavi seçeneklerinizi konuşabilirsiniz.
- 40 yaşın üzerindeyseniz, bir an önce tedavi görmeye başlayabilirsiniz.
Kısırlık şüphesi nedeniyle doktora gittiğinizde gerekli testler yapılacak ve tedaviye başlanacaktır. Bu süreçte hem kadının hem de erkeğin çeşitli kısırlık faktörleri bakımından değerlendirilmeleri gerekecektir.
Kadınlarda Kısırlık Testi
Belli bir süre gebe kalmayı deneyip başarılı olamadıysanız, doktora gitmeniz ve gerekli tedavileri görmeniz önemlidir. Ancak tedavi planı hazırlanmadan önce çeşitli testler ile kısırlığa yol açan nedenlerin belirlenmesi gerekir.
Kadınlarda kısırlığın nedenini anlamak için yapılan testler genel olarak şu şekildedir:
Ovülasyon testi
Eczanelerden alınabilen ovülasyon testleri, yumurtlama öncesi LH hormonundaki artışı tespit ederek çalışmaktadır. Yumurtlama sonrası artan progesteron seviyeleri ise kan testi ile ölçülebilmektedir. Bazı durumlarda prolaktin seviyelerinin kontrol edilmesi de gerekebilmektedir.
Rahim filmi
Rahim filminde rahim içine kontrast madde verilmekte ve röntgen ile rahimde herhangi bir anomali olup olmadığı kontrol edilmektedir. Rahim filmi ile aynı zamanda fallop tüplerinin açık olup olmadığına da bakılabilmektedir.
Yumurtalık rezervi testi
Yumurtalık rezervi testi ile yumurtaların sayısı ve kalitesi belirlenebilmektedir. Yumurtalık rezervi azalmış olabilecek kadınların çeşitli kan ve görüntüleme testleri yaptırmaları gerekebilmektedir.
Diğer hormon testleri
Tiroit ve hipofiz bezleri tarafından salgılanan hormonlar kontrol edilebilmektedir.
Görüntüleme testleri
Pelvik ultrason ile rahim ve fallop tüplerinde bir sorun olup olmadığı kontrol edilebilir. Aynı zamanda sulu ultrason ile normal ultrasonda tespit edilemeyen sorunlar görülebilir.
Laparoskopi
Nadiren de olsa kısırlığın nedenini anlamak için laparoskopi kullanılabilmektedir. Laparoskopi ile karından açılan ufak bir kesi ile fallop tüpleri, yumurtalıklar ve rahim görüntülenebilmektedir.
Genetik testler
Genetik testler, genlerde kısırlığa neden olabilecek değişimler olup olmadığını anlamak adına yapılabilir.
Kadınlarda Kısırlık Tedavisi
Kadınlarda kısırlık tedavisi, kısırlığın nedenine, kadının yaşına ve kişisel tercihlere göre farklılık göstermektedir. Kısırlık, tek bir yöntemle tedavi edilemeyen karmaşık bir sorun olduğu için kısırlığın detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi önemlidir.
Kısırlık tedavisinde hem ilaçlara hem de cerrahi işlemlere hem de yardımcı üreme tekniklerine başvurmak mümkündür.
Doğurganlık ilaçları
Doğurganlık ilaçlarıyla yumurtlamayı düzenlemek ve tetiklemek mümkün olabilmektedir. Doğurganlık ilaçları genel olarak vücutta doğal olarak üretilen hormonlarla aynı şekilde çalışmaktadır. Kısırlık tedavisinde kullanılan doğurganlık ilaçlarından bazıları şu şekildedir:
- Klomifen sitrat: Klomifen sitrat, hipofiz bezinin daha fazla FSH ve LH üretmesini sağlamakta ve bu sayede yumurta bulunduran folikülün gelişmesi sağlanmaktadır. PKOS’u olmayan 39 yaşın altındaki kadınlarda başvurulan ilk tedavi genellikel klomifen sitrat kullanımı olmaktadır.
- Gonadotropinler: Gonadotropinler, yumurtalıkları daha fazla yumurta üretmeleri için uyarmaktadır. İnsan koryonik gonadotropinler ise yumurtaların olgunlaşması ve yumurtlamanın zamanını belirlemek için kullanılmaktadır.
- Metformin: Kısırlığın nedeni insülin direnciyse metformin kullanılabilir. Metformin ile insülin direnci iyileştirilerek yumurtlamanın gerçekleşmesi sağlanabilmektedir.
- Letrozol: Klomifen sitrat ile benzer bir şekilde çalışan letrozol, PKOS’u olan 39 yaşın altındaki kadınlarda ektili olabilmektedir.
- Bromokriptin: Bromokriptin, aşırı prolaktin üretimi nedeniyle meydana gelen yumurtalık sorunlarının tedavisinde kullanılabilmektedir.
Cerrahi işlemler
Kadınlarda kısırlığa neden olan bazı sorunların tedavisinde cerrahi işlemlere başvurmak gerekebilir:
- Laparoskopik veya histeroskopik cerrahi: Rahim anatomisiyle ilgili sorunlarda, endometriyal poliplerin veya miyomların alınmasında veya rahim içi yapışıklıkların tedavisinde laparoskopik veya histeroskopik cerraiye başvurulabilir.
- Fallop tüpü cerrahisi: Fallop tüplerinde tıkanıklık mevcutsa tüpleri açmak için laparoskopik cerrahi yapılabilir. Bununla birlikte tüplerle ilgili sorunlarda genelde tüp bebek tedavisi daha iyi yanıt vermektedir.
Yardımcı üreme teknikleri
Yardımcı üreme teknikleri arasında en fazla tercih edilen yöntemler şunlardır:
- Aşılama: Aşılamada sağlıklı spermler, yumurtlama döneminde doğrudan rahme yerleştirilmektedir.
- Tüp bebek tedavisi: tüp bebek tedavisinde kadından alınan yumurtalar ile erkekten alınan spermler laboratuvar ortamında bir araya getirilmekte ve döllenme gerçekleştikten sonra oluşan embriyolar rahme transfer edilmektedir.
Sonuç Olarak
Düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 6 ay ila 12 aylık süreç içerisinde gebe kalamadıysanız, bir uzmandan yardım almanız önemlidir. Kısırlık, çiftler açısından stresli bir durum olabileceği için kısır olabileceğinizi düşünüyorsanız, gerekli testleri yaptırmak ve tedavi görmek için doktora gitmelisiniz. Bu sayede kısırlığa neden olan faktörler belirlendikten sonra ilaç kullanımı, ameliyat veya yardımcı üreme teknikleriyle gebe kalabilir ve bebeğinizi kucağınıza alabilirsiniz.